15 Temmuz gecesi, tarihte eşine az rastlanır cinsten kanlı bir ihanete, darbe ve işgal girişimine; bağımsızlığını, geleceğini vesayetçilerin, işgalcilerin, teröristlerin eline bırakmak istemeyen milletimizin destansı direnişine sahne oldu.
İnsanımızın kutsal değerlerini, yardım ve iyilik duygusunu, özellikle de gençlerimizin eğitim ve başarı arzusunu istismar ede ede toplum ve devlet içine yuvalanan Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ), o gece her türlü savaş araç ve silahlarıyla devleti ve milleti hedef alarak saldırıya geçti. Devletini, vatanını, bağımsızlığını hedef alan sinsi, kanlı, alçak saldırıya ölümüne bir kahramanlıkla karşı koyan milletimiz, imanı, cesareti, birlik ve beraberliği ile emperyalistlerin maşalarının darbe ve işgal girişimini bozguna uğrattı.
Milletimiz, hainlerin işgal girişimine karşı sokakları, caddeleri, meydanları birer direniş alanına çevirdi; sarsılmaz bir iman ve inançla direndi, her yeri yıkılmaz ve geçilemez birer sura dönüştürdü. Uçaklardan atılan bombalar da, helikopterlerden açılan ateş de bu kutlu direnişi kırmaya yetmedi. Üzerlerine sürülen tanklara, otomatik silahlarla taranmalarına rağmen emperyalistlerin yerli maşaları pes edinceye kadar devam etti o mübarek direniş. Şehit oldular, gazi oldular ama iradelerine sahip çıkmaktan bir an bile geri durmadılar, bu toprakları emperyalistlerin maşalarına teslim etmediler.
O gece seferberlik ruhu ülkenin dört bir yanına; gazetelerde, televizyonlarda, sosyal medyada Türkiye’nin istiklali ve istikbali için her yere yayıldı. ‘Vurulmuş tertemiz alnından uzanmış yatıyor/ Bir hilâl uğruna ya rab ne güneşler batıyor’ dizeleriyle ifade edilen Çanakkale direniş ruhu, adeta 15 Temmuz’da güncellenerek tekrar harekete geçmiştir.
Tıpkı Çanakkale’de olduğu gibi, istiklali, istikbali, namusu ve onuru için seve seve ölümü göze alarak direndiğimiz 15 Temmuz’da, o karanlık gecede, Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen olarak, darbe girişiminin duyulmasıyla birlikte, teşkilatlarımız, gönüllülerimiz, üyelerimizle alanlara çıktık, meydanları doldurduk. Milyonlarla birlikte direniş grupları oluşturduk, direndik. Tankların önünde set, silahların namlularına hedef olduk. İhanet şebekesi FETÖ, bu direniş karşısında hüsrana uğradı. O hüsran, içinde ihanet taşıyan her güruha mesaj oldu. 251 şehit verdik. İki bini aşkın gazimiz oldu.
Gazilerimizi ve canlarını vererek bize özgür yarınlar, üzerinde onurlu bir şekilde yaşayacağımız bir vatan armağan eden hiçbir şehit ve gazimizi unutmayacağız. Ayrıca, bu muazzez insanların dava ve yol arkadaşları olarak, vatan ve istiklal savunması söz konusu olduğunda, onların ruhlarını sızlatmayacak, hiç tereddüt etmeden karanlığın üzerine kararlılıkla yürümeye devam edeceğiz.
Darbe ve işgal girişiminin 7. yılında, destansı 15 TEMMUZ DİRENİŞİNİ SELAMLIYORUZ. Demokrasi ve Millî Birlik Günü’nde canlarını vatanımızın bekasına, milletimizin geleceğine feda eden bütün şehitlerimizi bir defa daha rahmetle anıyor; gazilerimize şükranlarımızı sunuyor, hayırlı ve bereketli ömürler diliyoruz.