Şanlıurfa Eğitim Bir Sen Şube Başkanı İbrahim Coşkun ve Yönetimi Şanlıurfa İl Milli Eğitim Müdürlüğüne atanan Asım Sultanoğlu’na ziyarette bulundu.
Başkan Coşkun ve beraberindeki üyeler le Atandığı günden buyana spekülasyonların bitmediği Şanlıurfa’da bir destek de Başkan Coşkun’dan geldi.
Başkan Coşkun ziyaret çıkışı yaptığı toplu açıklamada;
Şanlıurfa İl Milli Eğitim Müdürlüğü görevine başlayan Asım Sultanoğlu’nu Urfa’da faaliyet gösteren STK başkanlarımızla ziyaret ettik. Bizim sivil toplum kuruluşları olarak meselelere bakış açımız evrensel hukuk normu olan suçun şahsiliği güvencesinden hareketle çirkin bir fiilin failine gereken cezanın en ağırından verilmesi, suçla ilgisi olmayanların ise korunmasıdır. Yıllardır bu sapkın zihniyetle mücadele ediyoruz. Pedofiliyi, LGBTi sapkınlığını meşrulaştırmaya çalışan sayısı az sesi çok güruhla her platformda mücadele etmeye and içtik. Şimdi kimi bilerek kimi bilmeyerek bu çirkin fiili işleyen kişiyi unutup/unutturup fiille ilgisi olmayan Şanlıurfa İl Milli Eğitim Müdürü’nü sanki failmiş gibi sanık koltuğuna oturtmaktadır. Şu an bu sapkın fiili işleyen şahsın ismi kimsenin hatırında var mı? Zannediyorum çoğu kişi hatırlamıyor bile. -Tabi şimdi bu açıklama sonra herkes arama motorlarına girip ismini hatırlayıp yazacaktır.-Ama İl Milli Eğitim Müdürünün ismi ısrarla zikrediliyor. Şimdi soruyorum size failin ismini kim unutturdu? Bu da yetmezmiş gibi konu ile ilgili paylaşım yapan herkese saldırılmakta, kişi haklarına laf söylenmekte, itibar suikasti yapılıp haysiyet cellatlığına soyunulmaktadır. İtibar suikasti yapılırken size her şeyi söylemek serbest, ziyaret edeceklerin çetelesini tutup fişlemek(!) size hak, ama daha hiçbir çalışmasını görmediğimiz, eğitim vizyonunu dinlemeye fırsat bırakmadığınız bir bürokratla ilgili hayırlı olsun demek kabahat öyle mi? Tekraren, yakinen tanıştığımız arkadaşlarımızın kadir bilmez cümlelerine rağmen iyi niyetimizi koruyarak diyoruz ki,Biz en küçük bir sapkınlığın kokusunun dahi alındığı yerde dimdik karşısında durur hesap sorulması için sesimizin son çığlığıyla haykırırız. Ancak itibar suikastine, haysiyet cellatlığına prim vermeyiz. Son olarak gerçekten Urfa’yı, çocuklarımızın geleceğini, parlak yarınlarımızı düşündüğü için kaygılarını dile getiren kardeşlerimiz yok mu? Tabiki var. Bu arkadaşlarımızın kaygıları bizim de kaygımız. Oturur, konuşur birbirimize izah ederiz. Yeterki derdimiz Urfa olsun, derdimiz gençlerimiz olsun, geleceğimiz olsun.